17 Mayıs 2011 Salı

Kadınların Çalışması Üzerine


Takip ettiğim bir dergiden alıntı yaparak bir konu üzerinde fikirlerimi belirtmek isterim.

Kısa adı SEKAM olan Sosyal Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nin yapmış olduğu bir araştırmanın sonucunda; Türkiye'de boşanmalardaki artışın sebeplerinde ilk sırayı %16,9 ile 'eşe sadakat duygusunun zayıflaması' ikinci sırayı %16,9 ile 'yeni hayat şartlarının eşler arasındaki saygı ve sevgiyi azaltması' üçüncü sırayı %14,2 ile 'kadınların geçmişe oranla ekonomik açıdan daha özgür olmaları' alıyor.

Bu istatistiklerden hareketle, kadın ekonomik açıdan özgürleştikçe boşanmaya daha çok cesaret ediyor ya da evlilik sırasında yaşanan küçük olumsuzluklara karşı tahammül etmenin gereği olmadığına mı inanıyor?

Aynı araştırmaya göre boşanmalardaki en önemli sebepler ise şöyle : %24,5 ihanet,%17,6 fiziki şiddet, %17,4 sevgisizlik, %17,3 alkol-kumar, %5,7 sözlü şiddet, %4,9 erkeğin evin geçimini sağlayamaması.

Burada da boşanma sebeplerinin genelde erkeklerin davranışlarıyla ilgili olduğunu görüyoruz.

Bekar biri olarak hariçten gazel okuyorum ancak çevremdeki çiftleri gözlemleyerek bir sonuca varmak istiyorum.

Neden kadınlar çalışmak istiyor?
1) Topluma faydalı olabilmek için
2) Aileye ekonomik açıdan katkıda bulunabilmek için
3) Erkeğin karşısında daha güçlü durabilmek için.

Birinci maddeyi gözeterek çalışan kadınları takdir etmekten başka yapacak bir şey yok. İdealleri olan, topluma doğrudan ya da dolaylı yollardan fayda sağlayan ve birincil sebep olarak çalışmayı, para kazanmak olarak görmeyen kadınların toplumumuzda artması için elimizden geleni yapmamız gerekir.

İkinci maddeyi gözeterek çalışan bayanların ise durumunu sorgulamak gerekir. Çünkü 'modern' hayatta kadın ailesine ekonomik açıdan 'katkıda' bulunmak isterken, psikolojik olarak ailesinden bir şeyler götürmekte midir? Üç kuruş kazanmak için karşılığı para ile ölçülemez değerlerden tavizler mi verilmektedir?

Günümüz modern hayat düzenine karşı durmaya çalışan biri olarak (İstanbul'da karşı durmak çok zor); bazı evrensel, binlerce yıl uygulanmış, belki insanın doğasında olan bazı kuralların hiçe sayıldığını, bunları uygulamaya çalışanların ise hor görüldüğünü ya da alaya alındığını görüyorum.

Üçüncü maddenin sebebi ise tamamen erkeklerdir. Neden kadın, erkek karşısında güçlü durmak, ezilmemek ister? Demek ki ezmek isteyen biri var. Ezilen ve hakkı yenilen insan güçlenmeyi ister. Kadını hor gören, ona kendini ikinci sınıf insan hissettiren, narin kadın ruhunu tanımayan, kaba erkek yüzünden kadın da çalışarak güçlenir.

Yazının sonunu, makaledeki sonuç kısmına tamamen katıldığım için aynen yazıyorum:

Hanımlar; dünya tatlısı yavrularını keyifle büyütebilmeli , bin bir sıkıntıyla kazanan erkeğinin ekmeğini afiyetle ama şükrederek yiyebilmelidirler. Patronlarının, müşterilerinin, işlerinin köleleri olacaklarına; evlerinin hem kölesi hem patronu olmalıdırlar. Daha çok kazanarak mutlu olmanın hayalini kurmak yerine, ellerindekiyle yetinerek mutlu olabilecek hale erkeklerin de desteğiyle gelebilmelidirler.


16 Mayıs 2011 Pazartesi

Lokman Hekim'den Oğluna 100 nasihat


Lokman Hekim'in, hayatta doğru yolu bulması için oğluna yaptığı yüz nasihat :

1- Ey babasının canı canım evladım, ciğerparem; Allah'ı tanı.
2- Başkasına nasihat etmeden evvel, kendin o tavsiye edeceğin şeyle amil ol.
3- Kendi ölçüne, bilgi ve haddine göre söz söyle.
4- Herkesin 'kendine göre olan' kadrini bil.
5 - Herkesin hakkına riayet et.
6- Sırrını sakla.
7- Dostunu müşkül zamanda dene.
8- Dostunu yükselme veya gözden düşme zamanında sına
9- Ahmak ve cahil kimseden uzak dur.
10- Aklı başında ve alim olan dostu tercih et.
11- Hayırlı işler uğrunda gayret sarf etmekten geri durma.
12- Eğitimsiz ve ham kadınlara güvenme.
13- Bir tedbir alacağın zaman, ahlak ve bilgi sahibi kimseye danış.
14- Delil ve ispatını hazırladıktan sonra, söz söyle.
15- Gençlik zamanını ganimet bil.
16- Bilhassa gençlik zamanında, iki cihana ait işlerin dürüst olsun.
17- Dostlarına ve ahbaplarına saygı ve ikram göster.
18- Dostlara da düşmanlara da güler yüz göster.
19- Anaya ve babaya saygı göstermekte ve hatırlarını hoş etmekte kusur etmeyip, tecrübe ve nasihatlerinden istifade et.
20- İyi bir üstadı baba yerinde tut.
21- Masrafını gelirine göre ayarla.
22- Her işte ortalama davran.
23- Cömertliği adet edin.
24- Misafirine karşı ne hizmet gerekirse yerine getir.
25- Birini evine misafir gittiğin vakit, gözünü ve dilini sıkı tut.
26- Herkesle hoş geçin.
27- Çocuklarının talim ve terbiyesine dikkat et.
28- İmkan bulursan ata binmeyi ve ok atmayı öğren.
29- Vücudunu ve üstünü başını temiz tut.
30- Ayakkabını giyerken sağ ayağından, çıkarırken sol ayağından başla
31- Herkesle, kendi ölçüne (iş gücüne, yaşına,mevkine göre) muamelede bulun.
32- Geceleri laf ederken sessiz konuş, gündüzleri konuşurken etrafa göz gezdir(sırrına sahip ol)
33- Az yemeyi, az uykuyu, ve az konuşmayı adet edin.
34- Kendin için hoş bulmadığın şeyi başkalarına reva görme.
35- Yapacağın işleri bilerek ve düşünerek yap.
36- Bilmediğin şeyde ustalık taslama.
37- Kadına ve çocuğa sır söyleme.
38- Başkalarının refah ve saadetine göz dikme.
39- Soysuz kimselerden vefa umma.
40- Hiçbir şeye karşı kayıtsız davranma.
41- Yarım kalmış işi olmuş sayma.
42- Bugünkü işi yarına bırakma.
43- Senden büyüklerle şakalaşma.
44- Büyüklerle konuşurken lafı uzatma.
45- Kimseyi hor görme.
46- Sana arz-ı ihtiyaç eden kimseyi boş çevirme.
47- Eski münakaşaları anma.
48- Başkasının menfaatine ortaklık etme.
49- Malını dosta düşmana tehşir etme (malınla övünme)
50- Hısım, akraba ile alakanı kesme.
51- İyi kimselerin aleyhinde söz söyleme.
52- Kendini beğenme.
53- Halkın ittifakla üzerinde durduğu şeye sen de uygunluk göster.
54- Parmaklarını ağzına burnuna sürtüştürme.
55- Herkesin yanında dişlerini ayıklama.
56- Ağzını, burnunu sessizce temizle.
57- Esnerken ağzını elinle kapat.
58- Bir kişiye üstünlük taslayarak çalım satma.
59- Parmağınla burnunu karıştırma.
60- Konuşurken; sözlerine alay ve ve düşük şaka nev'inden laflar karıştırma.
61- Bir kimseyi başkasının yanında mahçup etme.
62- Kaş-göz işaretleriyle; şunu bunu küçük düşürecek harekette bulunma.
63- Söylenen lakırdının tekrarını isteme.
64- Gülünç söz söylemekten çekin.
65- Başkasını yanında, kendini ya da ailenden birini methetme.
66- Kendini kadınlar gibi süsleme.
67- Çocukların keyfine uyma.
68- Diline sahip ol.
69- Söz söylerken ellerini oynatma.
70- Herkese karşı saygılı davran.
71- Kötü kimselerle arkadaş olma.
72- Ölen bir adamı zemmetme.
73- Elinden geldiği kadar kavga ve nizadan çekin.
74- Kuvvetini denemeye çalışma.
75- İyiliği tecrübe edilmiş şeyler (veya insanlar) hakkında su-i zanda bulunma.
76- Kendi ekmeğini başkalarının sofralarında yeme.
77- Acele iş görme.
78- Dünya işleri için kendini fazla üzme.
79- Seni tanımak istemeyen kişiyi sen tanı.
80- Öfkelendiğin zaman sözünü tartarak söyle.
81- Burnunu, elbise kolu ile silme.
82- Herkesin karşısında yemek yeme.
83- Yolda giderken büyüklerin önünde yürüme.
84- Bir kimse konuşurken araya laf karıştırma.
85- Güneşin doğacağı vakitte uyuma.
86- Başını dizlerinin üzerine koyma.
87- Daima önüne bak, sağa sola bakma.
88- Mümkün olduğu kadar eyersiz ve koşumsuz çıplak ata binme.
89- Misafir yanında bir kimseyi azarlama.
90- Misafire iş buyurma.
91- Deli ve sarhoş adama lakırdı söyleme.
92- İşsiz, güçsüz serseri adamların yanında oturma.
93- Kar ve ziyan kaygısıyla kimseye yüzsuyu dökme.
94- Hem fodul, hem kibirli olmaktan sakın.
95- Kimsenin düşmanlığını celbetme.
96- Kavga ve gürültüden uzak dur.
97- Daima yanında para ile çakı, bir de parmağında yüzük bulunsun.
98- Kendini küçük düşürüp, horlatacak dereceye varmamak şartıyla herkese karşı nezaketle muamele et.
99- Tevazudan ayrılma.
100- Ömrün oldukça Allah'a müteveccih ve mütevekkil ol.






















14 Mayıs 2011 Cumartesi

Oasis ve bir fantezi




En sevdiğim yabancı grup Oasis'in, 2000 yılında piyasaya çıkan beşinci albümleri STANDING ON THE SHOULDER OF GIANTS'in açılış parçası 'F*cking in a bushes' şarkısını ilk dinlediğim anda feci gaza gelip odada tek başıma zıpladığımı hatırlıyorum...

Bu şarkıyı daha sonra Guy Ritche'nin efsane filmi Snatch'de, boks maçı sahnesinde duyunca, filme olan hayranlığım bir kat daha artmıştı.

2000 yılından sonra Oasis, konserlerine bu şarkıyla başlıyor ve yer yerinden oynuyor.

Şarkıyı http://fizy.com/#s/2dt14s adresinden dinleyebilirsiniz.

Sözleri ise şöyle :

We put this festival on you bastards
With a lotta love
We worked for one year for you pigs
And you wanna break our walls down
And you wanna destroy us
Well you go to hell

Kids running around naked, fucking in the bushes
I love it

Gelelim fanteziye... Kadıköy'de bir İngiliz takımı ile Şampiyonlar Ligi maçı öncesi bu şarkıyı en yüksek sesle çalmak... Olur mu bilmem ama olursa güzel olur...