14 Haziran 2009 Pazar

Roma 2009 Final 2 (şehir ve final)


Senelerdir merak ettiğim İtalya'yı ve Roma'yı görmek bu finalle kısmet oldu. Futbol, müzik, yemek, giyim kültürlerini yerinde görmek istediğim ülkenin başkenti, bizi muhteşem bir maçla karşıladı.

Dünya kupası finalini bilmiyorum ama futbolda organizasyon anlamında gelinen en üst nokta sanırım şampiyonlar ligi finali. Finalin oynanacağı şehir de ve stad da çok önemli. Roma ve Olimpiyat stadı beklentileri fazlasıyla karşılabileyecek kapasitedeydi ve bence karşıladı da.

Maç günü şehre geldik. Bir gün öncesinde İngilizler olay çıkarmışlar - sanırım bu yüzden- şehrin her yerinde alkol satışı yasaktı. Bu biraz ingilizleri üzmüş olsa gerek gün boyu şehride yoklardı.

Neredeyse tüm tarihi ve turistik mekanlar birbirlerine yürüme mesafesinde olduğundan dolayı, insanlar bir yandan şehri geziyorlar bir yandan da onları maçın havasına sokacak sponsor organizasyonlarına katılıyorlardı.

Şehrin her köşesinde İspanyollar vardı. Üzerimdeki Fenerbahçe kuruluş forması ve üzerinde Guiza yazıyor olması fazlasıyla dikkat çekiyordu.

Sony'nin kurduğu fanzone çok güzeldi. Colessium'un bahçesinde kurulması ayrı bir güzellik katıyordu. Hemen yukarısındaki diğer fanzoneda ise şöhretler maçı oynanıyordu.

Şehir finale hazırdı. Bunda şehrin iki dünya kulübüne sahip olması (Lazio ve Roma), futbolu bilen ve seven bir şehir olması da etkiliydi.

Küçük bir kitapçık içinde verilen çipli maç biletleri maç günü ve sonraki gün, bir kaç müzeye ücretsiz giriş ve metrolarda ücretsiz ulaşım imkanı sağlıyordu.

Maça iki saat kala, şehrin merkezine on dakika mesafedeki stada doğru hareket ettik. Otobüsler ve tramvaylar, stada gidecek olan binlerce insanı taşıyorlardı.

Bir saatten fazla bir süre stad etrafında dolaştık. İngilizlerin nerdeyse tamamı maç zamanını stad etrafında geçiriyorlardı. Roma şehri adamları kendi takımlarından daha fazla cezbetmemiş sanırım.

Maç sonrası direk otele dönebilirdik. Uykusuzluğa, gün boyu onbeş kilometreden fazla yürümemize rağmen bir daha böyle bir anı yaşayamayabiliriz diyerek şehir merkezine dönerek Barcelona'lıların kutlamalarına katıldık.

Aşk çeşmesi, İspanyol merdiveni, gecenin karanlığında bir başka güzeldi. Şampiyonluklarını çılgınlar gibi kutlayan İspanyolları, böyle güzel mekanlarda eğlenirken kıskanmamak da elde olmuyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder