20 Ocak 2010 Çarşamba

Whatever Works


Woody Allen filmleri, mütevazi film koleksiyonumun bir kısmını oluşturur. Her filmini zevkle seyrederim. Vizyondaki son filmi Whatever Works (kim kiminle nerede?) de bu filmlerden biri...

İnsan ilişkilerine dair ortak tutumun düşüncelerini kaale almadığını, ilişkilerinde kimseyi kendi duygu ve düşüncelerinin baskısı altında bırakmayan bir doğaya sahip olduğunu her filminde göstermeye ve her fırsatta birbirine karışan diyaloglarında iğneleyici ve esprili bir dille kendini ifade etmeye çalışmış, bu şekilde günlük hayatın anlamsız rutinliğini ve bu rutinliği oluşturan ayrıntıları irdelemiştir.

Bu film de yönetmenin tipik filmlerinden biri (tabi Match Point ve Cassandra's Dream gibi olağanüstü yazılmış ve kurgulanmış gerilim filmlerini ayrı bir kenara koyuyorum). Film boyunca hayatı sorgular 'şu ne kadar saçma, şu çok anlamsız' der, filmin sonunda da 'en iyisi fazla kafana takma, hayatı akışına bırak' mesajı verir. Bu filmde de aynısını yapıyor. Son filmlerini Avrupa'da çeken yönetmen, bu filminde çok sevdiği şehri New York'a dönüş yapıyor.

Seinfeld'in yapımcısı ve senaristi daha sonra Curb Your Enthusiam dizisinin herşeyi Larry David filmde başrolde. Pek ısınamadığım bir tip ama zeki, huysuz, yaşlı karakterine uymuş. Yine de Woody Alen'in oynamasını tercih ederdim.

Büyük şehire gelince düştüğü heyecanla ana karaktere (Larry David) aşık olan sarışın kız (Rachel Wood), sürekli kafelerde takılan büyük şehirlerin sanat insanları, sonradan görme şehir insanları, dejenere ilişkiler, kapitalizmi aşağılayan kesitler var filmde. Kapitalizm aleyhine bu kadar repliğin döndüğü filmde özgürlük heykelinin güzelliği üzerine de bir selam çakmış Bay Allen. Sistemi eleştirip sistemden de beslenirim felsefesine devam etmiş kısacası ama her zamanki gibi izlenesi renkli, zekice bir filme de imza atmış.

Tavsiye ederiz efendim...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder