6 Temmuz 2009 Pazartesi

He's just not into you

Pazar günü hemşirenin kankası evlendi. Saat birbuçuktaki nikahtan çıktık eve geldik. Bu sıcakta dışarda ne yapılabilir ki? Hava biraz serinlesin ben de o zamana kadar dayımdan aldığım (seçtiğim filmi gördükten sonra 'yüzlerce film arasından bunu mu seçtin yuh sana' dermişcesine bir bakış sonrası 'sende kalsın getirmene gerek yok' dedi) bu filmi seyredeyim dedim.
Sinemayı seviyorum. Avrupa sinemasını; özellikle ingiliz ve italyan sinemasını beğeniyorum. Hollywood'da da bazı güçlü senaryoları olan filmleri,sevdiğim aktörlerin ve yönetmenlerin filmlerini takip etmeye çalışıyorum.

Ne yalan söyleyim romantik komedilere karşı çok pembe olanları dışında zaafım var. Seyrederken dinleniyorum. İşte bu da öyle bir film. Seyrederken biraz dinlendim biraz güldüm...

' O sana göre değil' i Türkçe'ye nedense 'Erkekler ne söyler kadınlar ne anlar' diye çevirmişler. Birçok ünlü aktör var. Onlar ve iyi iki saat geçirmek adına seyredibilir bu tarz severler.

Ama artık daha akıllıca yazılmış senaryolar istiyorum. Gerçi senaristlerin de mazlemesi fazla kalmadı. Sonuçta aşk her zaman aşk ve bu olguyu farklı işleyebilmek her geçen gün zorlaşıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder